Okul tarihinde hiçbir öğrenci için “çocuk geldi, çocuk gidiyor” denilmedi. Ümran biraz bu geleneği bozmamak, biraz da kendisine “Sen daha çocuksun, seni üniversiteye almazlar” diyenleri utandırmak amacıyla olsa gerek, bilgisini görgüsünü ve kişiliğini öylesine geliştirdi ki, boyuyla ters orantılı olan bu gelişim, onu sınıfın en olgun kızlarından biri yaptı.
Ümran sessiz olduğu için genellikle pek dikkat çekmez. Fakat derslerde sessiz ve derinden yaptığı ataklarla kazandığı başarılar, onun matematik sınıfının genel havası olan yeşilliklerle dolu ortama uyum sağlamasına neden oldu. Sınıfın ve okulun en sakin ve en az sorun çıkaran öğrencilerinden biri olan Ümran’ ın başımıza bela olduğu tek konu sene sonunda yapılan kır gezileridir. Ve bu gezilerde otobüsün kalkmasından beş dakika öncesine kadar Ümran’ ın ne yapacağı genellikle bilinemez.
Diğer kızlardan farklı olan saç kreasyonuyla ilgi toplar. Ayrıca okula uyuyarak geldikleri için, toka, lastik, tarak, ayna gibi süs araçlarını evde unutan kızların ilk koşacakları kişi de Ümran’ dır.
Çok sabırlı ama çok da heyecanlı olan arkadaşımıza yaşamı boyunca başarılar ve mutluluklar dileriz.