VE HEP BERABER GÖRDÜK

Birbirleriyle son derece kaynaşmış doksan üç kisinin nasıl olup ta bir araya geldiğini daha anlayamadık.
Öyle kaynaştık ki : Her sabah yapılan okula giriş toplantılarına yetişmek için dolmuş ve otobüs duraklarında birbirimiz ile itişip vasıtalardaki yerimizi aldık.
Öyle kaynaştık ki : Yatakhanede saat yarımlara kadar konuştuk.
Öyle kaynaştık ki : Aramızdan tek kişinin bile ayrılması uzaklaşması üzüntümüz oldu. Bu nedenle bir kayıp aranıyor. Eskişehir 1963 doğumlu Necmettin oğlu Ayşe’den doğma Hilmi Terzioğlu 26 Mart 1981 tarihinde okuldan ayrılmış ve bir daha geri dönmemiştir. Gören ve bilenlerin vatan millet aşkına nöbetçi öğrenciye bildirmesini rica ederiz.
Öyle kaynaştık ki : Seslerin kokuların sahiplerini tanır olduk. Gülyağı getirenlere her gün getirmeleri için yalvaranlar oldu.
Öyle kaynaştık ki : Eğitsel kol saatleri bizi bizlerden ayırdığı için, biz gündüzlüler evlere gitmeyi tercih ederiz.
Öyle kaynaştık ki : Okul formasını sırtımızdan hiç çıkarmadık. Ayrılığımız olmasın diye!
Öyle kaynaştık ki : Yemeklerde hep beraber olmayı istedik, bir kişinin yemeğe gelmemesiyle yemeği boykot ettik.
Öyle kaynaştık ki : Matematik sınıfının da Biyoloji okuması gerektiğine inandık. Gündüzlüler bir an önce gelsin diye pencerelerde okul kapısında dakikalarca bekledik.
Öyle kaynaştık ki :
     – Hep beraber mezunlar gecesine katılanları
       – Mezunlar gecesinde limonata içenleri içip de uykusu gelenleri 
     – İstemeyerek kopya çektim diyenleri
       – Fotoğrafçı olduklarını iddia edenleri
     – Sanatkar geçinip mozaik duvar panosunu yapmak isteyip koruma derneğini zarara sokanları
     – Öğrenimini okul öncesi tamamlayıp da okula devam edenleri
       – Cuma günleri vaaz vermek isteyenleri 
     – Cesaretlerinin kilolarına ters orantılı olanları
     – Gürültüye silah çekenleri – Tübitak’ tan burs kazanıp matematik ten not alamayanları
     – 7. girişlerinde ehliyet alanları
     – Kaza yaptıkları için arabanın anahtarları elinden alınanları
     – Yıllık için para toplayıp Madımak’ta ziyafet çekenleri –
     – Tenör geçinip cennet öküzü gibi böğürenleri
     – Yaya geçitlerinde trafik lambalarının yeşilini bekleyenleri
     – Ayakkabısını çıkarıp eline alıp öğretmeni üzerine yürüyenleri
     – Ceketini evde unutup paltosunu giyip okula geldikten sonra ceketini unuttuğunu hatırlayanları
     – Sınıfını şaşıranları

GÖRDÜK…

Ve Öğretmen – Öğrenci öyle kaynaştık ki birbirimize iltifatımdan
Öyle ki bu samimiyeti anamızdan babamızdan görmedik!
Bu kaynaşmayı hepimiz candan istedik.
Darısı dostlar başına.