Bir bilardo topu, bir Lissa şarkısı, son derece şık giysiler ve Orijmat bir yürüyüş. işte Harun. Dalgındır. Dalgınlığı öyle geniş boyutlara ulaşmıştır ki, bazen sınıfı bilardo salonu sanarak, sıranın üstüne dizdiği bilyelerle oynar. işte böyle dalgın olduğu bir gün bilyelerle oynarken Ercan’ın cetvelini kaparak «üç fark yaptım» haykırışıyla sınıf yerinden oynadı. Herkes çok şaşırmıştı. Kürsüde oturan Hocanın gözlüklerinin üstünden bakarak “oğlucum” demesiyle Harun sınıfta ve derste olduğunu hatırladı.
“En çok hoşlandığın şey nedir” diye soran Dündar’a “Sabahları uyandırmaya gelen belleticilerin yorganımı başımdan çekmeleri” cevabı Harun’un yatakhanedeki tablosunu göstermesi bakımından oldukça ilginçtir. Gecenin ilerlemiş saatlerinde 1. yatakhaneden bir Cat Stevens sesi duyarsanız bilin ki Harun’u uyku tutmamıştır!. Tabi ertesi sabah da etütte Hoca gelinceye kadar giyinmeye çalışıyordur. Ayrıca sabah etütlerini de çok az kullanır. Etütlere vize uyguladığı için son ayda gündüzlü olmayı tercih etti.
Sana gönlünce bir dünya ve sonsuz mutluluklar dileriz Harun.