Bizim Nebo’sumuz, kimilerinin Melos’u, kimilerinin Melahat’ı, Nebat’ı ve tüm bunlar yüzünden asıl adı unutulmaya mahkum olan can arkadaşımız Nebahat..
Her ne kadar boş vakitlerini eline geçirdiği defter, kitapla Aytaç’la savaşmakla değerlendirmiş gibi görünse de, sürekli bilimsel tartışma yapmak gibi çok daha yararlı işlerle uğraşır.
Okuldan dönerken kazara çarşıya uğrayalım desek elinden gelse tüm seyyar satıcıları zengin eder. O sırada yanında bizde bulunduğumuz için kim bilir, belki bir gün hepimiz mide fesadına uğrayacağız.
Dünyaya etkin olmak için gelmiştir, denilebilir. Hoş başına gelmedik de kalmıyor bu yüzden; ama bu onun yapısı!…
İdeali doktor olup köylere gidip oralarda hizmet vermek. Ama biyoloji dersinde’ gördükleri yüzünden kimseye belli etmemeye çalışsa da bu erekten vazgeçmekte olduğunu keşfettik.
Son zamanlarda boş kalırsa ne yapacağını düşüne düşüne, bir gün üniversiteli olunca bu duruma bir türlü adaptasyon yapamayacak ve belki de doğal seçimle elenecek ?
Hoş, üniversite’ye giremese de boşta kalmayacaklardan biri. Her gazete «Güzin Abla» köşesini ona ayırmak için kollarını açacaktır mutlaka.
Kendisi inanmasa da biz inanıyoruz ki ileride genç üniversiteli bayanlar arasında olacaktır.
Yaşamın boyunca mutlu günler…