Aslında açıkgönüllü olan arkadaşımız bu yıl kendisini her nedense “son sınıf havasından” kurtardığı pek söylenemez. Orta okulda gerçekten şişman olan Nanto, Yazın günü gününe devam ettiği güzellik kursları sayesinde fazla kilolarını atmış ve bir jigolo için gerekli vücut ölçülerine kavuşmuştur. Ayrıca bu başarısını çok sevdiği yüzme sporuna da bağlanabilir.
Ferdi Tayfur ve İbrahim Tatlıses filmlerine olan aşırı müptelalığı onu müziğe iterek sanat yaşamının şimdiden başlamasını sağlamış ve gerek vurmalı sazlardaki başarılı soloları, gerekse sınıf, konserlerindeki ara tarksimleri sonucu kendisinin “Hüseyin ileri” olarak anılmasını sağlamıştır.
Arkadaşımız, bu yıl büyük değişiklikler göstererek, “hiçbir şey bilmiyorum” diyerek girdiği sınavlardan en az 8 almıştır. Bunun da çalışmasına mı, balığına mı bağlı yoksa o üstün kopya çekme sanatına mı bağlı olduğu açıklığa kavuşmamıştır. En büyük dileği, İstanbul’ da okumaktır. Bu istediğinin gerçekleşmesini ve Ömür boyu mutluluk içinde yaşamını dileriz.