“Ha ha ha, hohoho, hihihi, kih, kih”
Bunlar sekiz ders boyunca en önde oturan dörtlü gruptan duyduğumuz ve anlamını bir türlü çözemediğimiz sesler ve bu seslerin içinde en baskını ve en gülmeye yakın olanı Yasemen arkadaşımızın ki (galiba)
Bu zat çalışkan ve zeki olmasıyla, bugüne kadar dikkati üzerine çekmiştir. Matematik denen kavrama korkunç bir sevgisi olmasına karşın biyoloji bölümünü seçmesi her halde onun «milli doktor» olma isteğinden kaynaklandı. Ayrıca arkadaşımızın en büyük zevklerinden biride gazetelerin spor sayfalarını okumaktır. (Özellikle Eskişehirspor ile ilgili olanlarını)
Esra ile sık sık gülme krizine tutulurlar. Hatta bir keresinde şu içmeye bile gönderilmişlerdi.
Yasemen’in bir özelliği de ev işlerinin üstesinden gelebilmesidir. Her zaman kısır yaptığını söyler ama daha yemek kısmet olmadı.(Tanrıya şükür)
Gülmesinde yön denen şey olmayan, her taraftan bakınca güldüğü fark edilen arkadaşımıza gelecekte başarılar ve mutluluklar dileriz. inşallah milli doktor olursun Yasemen.